I. Geçici Görevlendirmeye İlişkin İlkeler
5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun 2.maddesinde aile sağlığı elemanı, "Aile hekimi ile birlikte hizmet veren hemşire, ebe, sağlık memuru gibi sağlık elemanı" olarak tanımlanmıştır. Kanunun 3. maddesinde, Sağlık Bakanlığı'nın; Bakanlık veya diğer kamu kurum veya kuruluşları personeli olan uzman tabip, tabip ve aile sağlığı elemanı olarak çalıştırılacak sağlık personelini, kendilerinin talebi ve kurumlarının veya Bakanlığın muvafakati üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın, sözleşmeli olarak çalıştırmaya veya bu nitelikteki Bakanlık personelini aile hekimliği uygulamaları için görevlendirmeye veya aile hekimliği uzmanlık eğitimi veren kurumlarla sözleşme yapmaya yetkili olduğu belirtilmiştir.
Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği'nin 16. maddesinin 1. fıkrasında; ebe, hemşire, acil tıp teknisyeni ve sağlık memurları (toplum sağlığı) kendilerinin talebi ve Bakanlık veya ilgili kurumlarının muvafakati ile fıkrada sayılan öncelik ve şartlar gözetilmek suretiyle istihdam edilerek aile sağlığı elemanı sözleşmesi imzaladıkları belirtilmiştir. Fıkrada belirtilen şartlar şunlardır:
Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği'nin 17.maddesinde ise, "İldeki boş aile hekimi ve aile sağlığı elemanı pozisyonları görevlendirme suretiyle doldurulur." denilmektedir. Bu hüküm çerçevesinde toplum sağlığı merkezinden aile sağlığı merkezine yapılacak görevlendirmeler uyulacak usul ve esaslar ise "Toplum Sağlığı Merkezinden Aile Sağlığı Merkezine Görevlendirilecek Sağlık Personeli Hakkında Duyuru" başlığı altında açıklanmıştır. Buna göre çalışanların gönüllülüğü esas alınarak kendi istediği yerde görevlendirilmesi ve bu sürenin 3 ayı geçmemesidir. Bununla birlikte; idarelere, kamu görevlilerinin görevlendirilmeleri ve/veya naklen atanmaları konusunda idare takdir yetkisini kullanırken kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlıdır .
Sonuç olarak idarenin, geçici görevlendirme işlemi ile ihtiyaç olan birime gönderilebilecek başka sağlık çalışanları mevcutken, çalışanı yıpratmak, yıldırmak ve cezalandırmak amacıyla, çalışma barışının bozulması nedeniyle bulunduğu birimden istifa eden hemşireyi, aynı ASM'nin başka bir birimine görevlendirmiş olması Anayasa'nın 2.maddesine aykırıdır. Nitekim, bir Danıştay kararına göre “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda aynı kurum içinde geçici görevlendirme konusu düzenlenmemiş olmakla birlikte, bir kamu kurumunun mevzuatla belirlenmiş olan görev alanı içinde yer alan “geçici” nitelikteki bir hizmeti ya da, değişen ve gelişen sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sonucu olarak ortaya çıkan, henüz örgütsel altyapısı oluşturulmamış ve bir kadro ile ilgilendirilmemiş olan “yeni bir kamu hizmetini” yürütmek amacı ile durumu uygun olan kamu görevlilerinin, “kadroları ile hukuki bağlarını sürdürmek ve belli bir süre ile sınırlı olmak üzere” atamaya yetkili amir tarafından geçici olarak görevlendirilmeleri olanaklıdır. Bu işlemin kurulmasında, yukarıda nitelendirilen kamu hizmetlerinin yürütülmesi amaç edinilmeli: kamu yararı ile bağdaşmayan, örneğin kamu görevlisini görevinden fiilen uzaklaştırmak veya onu cezalandırmak gibi hizmet gereklerine ters düşen bir sonuç amaçlanmamalıdır”