THD Genel Başkanı ve Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevilay Şenol Çelik’ in “COVİD-19 SALGININDA HEMŞİRELİK” Başlıklı Yazısı

10 Nisan, 2020

Vehbi Koç Vakfı / Eğitim Sağlık Kültür / E-Bülten Sayı: 30

Buradan ulaşabilirsiniz.

Dünya Sağlık Örgütü’nün “pandemi” olarak kabul ettiği COVİD-19 salgını, içinde bulunduğumuz küreselleşme çağında, insanlığın karşı karşıya kaldığı ciddi bir sorun.

Ülkemiz dahil, Dünya ülkeleri bu salgınla mücadele ediyor; sağlık hizmetinin nitelikli ve güvenli sunumu için tüm sağlık çalışanları bu zorlu mücadelede görev alıyor. Daha önceki salgınlarda olduğu gibi, koronavirüs salgınında da enfekte ve/veya şüpheli olan bireylerle karşılaşan ekibin içinde en önde yer alan hemşireler, kendi sağlıklarının risk altında olduğu bilincinde olarak bu zorlu görevi gerçekleştiriyor.

Hemşireliğin tarihsel gelişimini incelendiğimizde; hemşirelerin her zaman salgınlarla mücadelede ön saflarda yer aldığını görüyoruz. Bunun en iyi örneği, modern hemşireliğin kurucusu Florance Nightingale. Nightingale, 1854 yılında dizanteri ve kolera salgını, kötü hasta bakımı gibi nedenlerle binlerce askerin hayatını kaybettiği Kırım savaşında; çevreye yönelik iyileştirici uygulamalar, çevre sanitasyonu, kişisel hijyen ve doğru el yıkama gibi bakım uygulamaları ile mortalite hızını %42’den %2.2’ye düşürmüştü.

Yedi gün 24 saat, hastalarla yakın temasta çalışan hemşireler, Covid-19 salgının görülebileceği aile sağlığı merkezi, poliklinik, acil servis, klinik, ameliyathane ve yoğun bakım üniteleri gibi sağlık hizmetlerinin verildiği tüm alanlarda, anne karnından ölüme kadar sağlıklı/hasta bireylere, ailelere ve gruplara hemşirelik hizmeti sunuyor. Bu nedenle, bu tür salgınlarda hazırlıklara öncülük etme, uygun müdahalede bulunma, müdahaleleri ve faaliyetleri yönetme, kurumun ya da toplumun girişimlerinin etkinliğini değerlendirme, toplumu eğitme ve doğru sağlık davranışları kazandırma gibi konularda kritik role sahipler. Bundan dolayı, covid 19 salgını, bir “kriz” olarak tanımlanırsa bunun yönetimde hemşirelerin de karar vericiler arasında yer alması etkin mücadele için zorunlu ve elzem.

Sağlık hizmetlerinin sunumunda kritik role sahip olan hemşirelerin, hizmet sundukları şüpheli ve tanı konmuş hastalara bakım ve tedavi yaparken, kendi sağlıkları da risk altına girebiliyor. Özellikle bu salgını tecrübe etmiş ülkelerin açıklamalarında, covid-19 tanısı almış sağlık çalışanları arasında, hemşirelerin sayısının azımsanmayacak düzeyde olduğunu görüyoruz. Covid-19 ile mücadelenin başarılı olabilmesi için, mevcut durum ve olası en ciddi senaryoları da içerecek şekilde sağlık çalışanlarının korku ve endişelerinin dikkate alınması; koruyucu ekipmanların temininin sağlanması; şüpheli hasta ile teması olan sağlık personeline tanı testinin uygulanması, hemşire-hasta oranının gerçekçi şekilde planlanması ve uzun çalışma saatlerine izin verilmemesi gibi güvenli çalışma ortamlarının ve koşullarının oluşturulması gerekiyor.

Tüm hemşireler, bulaşıcı hastalığı olan bir hastaya bakım vermenin “ahlaki bir seçenek” değil, “ahlaki bir görev” olduğu bilincinde mesleklerini icra ediyorlar.

Prof. Dr. Sevilay Şenol Çelik
Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi
Türk Hemşireler Derneği Genel Başkan