Hekim ve hemşire sağlık hizmeti sunan ekibin en önemli bileşenlerindendir. Hastalara nitelikli sağlık hizmeti sunabilmek üzere her iki meslek grubundan da aldıkları eğitime ve edindikleri yetkinliğe uygun biçimde görev ve sorumluluk tanımlarının içini en iyi şekilde doldurması beklenmektedir. Hekim ve hemşirenin birlikte nasıl çalışması gerektiğine ilişkin bazı esaslar belirlenmiştir.
Hemşirelik görev ve sorumlulukları kanun ile belirlenmiş ve lisans düzeyinde eğitim gerektiren bir meslektir. 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu’nun 4. maddesinde;
‘Hemşireler; tabip tarafından acil haller dışında yazılı olarak verilen tedavileri uygulamak, her ortamda bireyin, ailenin ve toplumun hemşirelik girişimleri ile karşılanabilecek sağlıkla ilgili ihtiyaçlarını belirlemek ve hemşirelik tanılama süreci kapsamında belirlenen ihtiyaçlar çerçevesinde hemşirelik bakımını planlamak, uygulamak, denetlemek ve değerlendirmekle görevli ve yetkili sağlık personeli’ olarak tanımlanmıştır.
Ayrıca 08.03.2010 tarihli ve 27515 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hemşirelik Yönetmeliği’nin ‘Hemşirelerin görev, yetki ve sorumlulukları’ başlıklı 6. Maddesinin (c), (ç), (d) ve (e) bentlerinde hemşireler;
Düzenlemeleri ile hemşire-hekim çalışma biçiminin nasıl olması gerektiği düzenlenmiştir.
Bu anlamda hemşirenin bir hastaya tedavi uygulayabilmesi için hekim tarafından yazılmış ve kesinleşmiş (imzalanmış) bir istemin bulunması gerekmektedir. Hemşire, bu isteme uygun biçimde sağlık hizmetini yürütmek durumundadır. Yani istemin önce verilmesi, tedavinin sonra uygulanması esastır. Bunun tek istisnası hastaya derhal müdahale edilmesini gerektiren acil hallerdir. Bu durumda hekim tarafından sözel olarak verilen istemin derhal uygulandıktan sonra yazılı hale getirilmesi mümkün olabilir.