14 Mart Tıp Bayramı Basın Açıklaması

14 Mart, 2018

14 Mart Tıp Bayramı Basın Açıklaması

14.03.2018

 

1919 yılı 14 Mart’ında İngilizlerin işgali altındaki İstanbul'da, tıbbiye 3. sınıf öğrencisi Hikmet Boran'ın önderliğinde işgalcilere karşı protesto gerçekleşmiştir.  O günden bu yana, neredeyse yüzyıldır, 14 Mart, Tıp Bayramı olarak kutlanmaktadır. Her yıl bu bayram gününde sevinçlerimizle birlikte sorunlarımızı da halkımızla ve yetkililerle paylaşıyoruz.

Bu yıl 14 Mart Tıp Bayramı’nda 4 talebimizi basınımız aracılığı ile halkımızla paylaşacağız.

2014 yılından bu yana sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Sağlık Bakanı ve Müsteşar düzeyinde söz verildiği şekilde fiili hizmet zammının ve 5 yıla bir yıl olacak şekilde yıpranma payının yasalaşmasını beklemekteyiz.  Bu yasa değişikliği bekletilmeden TBMM’de görüşülsün ve haklarımız verilsin. Dört yıldır bekletilen bu düzenlemeyi daha ne kadar bekleyeceğiz? “Fiili Hizmet Zammı Yasa Tasarısı” ve sağlık çalışanlarının bekletilen haklarının verilmesi yönündeki taleplerimizi yineliyoruz.

Nitelikli bir sağlık hizmeti üretmenin en temel bileşenlerinden biri çalışma koşullarıdır. İnsanca çalışma koşulları ve  emeğimizin karşılığı olan ücret, bir birinden ayrı düşünülemez. Sağlık çalışanlarının ücretleri ve emeklilik aylıkları insanca yaşamaya izin verecek şekilde düzenlenmelidir. Yıllarca sağlığının risk altında olduğu ortamlarda çalışan sağlık emekçilerinin emekliliklerini gelir kaygısından uzak, insanca geçirmek istemeleri en doğal haklarıdır.

Türkiye sağlık ortamında şiddet her geçen gün etkisini artırıyor. Sağlık ortamındaki şiddet, bizzat çalışanlar arasında görüldüğü gibi, özellikle son yıllarda sıklıkla hasta ya da hasta yakınlarından sağlık çalışanlarına yönelmiştir. Aslında burada hedefin ya da nedenin sağlık sistemi olduğu açık olarak görülebiliyor. Bu nedenle, uygulanmakta olan sağlık politikalarını ele almaksızın çözüme yönelik herhangi bir yaklaşım, şiddeti ortadan kaldıramayacaktır. Bu temel yaklaşımın yanı sıra, yapılacak olan bir yasal düzenleme ile sağlık çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağına vurgu yapılmalıdır. Beyaz kod uygulamasında sağlık çalışanlarına yönelik günlük şiddet 5 adettir. Kayıtlara girmeyen yüzlerce sözel şiddete maruz kalan sağlık emekçileri ‘’Sağlıkta şiddeti önleyecek yasa tasarısını’’ beklemektedir. Sadece yasalarla çözülemeyecek olan şiddet olgusunu sona erdirmenin yolu eğitimden geçmektedir. Şiddetle mücadele, basın organlarının katkısıyla,hem yaygın eğitime dahil edilerek yetişkinlere ulaşılmalı, hem de örgün eğitimde müfredata dahil edilerek küçük yaştan itibaren bu bilincin oluşması sağlanmalıdır.

14 Mart’ta öncelikli taleplerimizden bir diğeri ise, emeğin, demokrasinin, hukukun, adaletin, toplumsal barışın ve iyi hekimlik/ bakım değerlerinin savunucusu olan sağlık çalışanlarının görevlerine başlamaları için güvenlik soruşturmalarının bir an önce tamamlanarak mağduriyetlerin giderilmesidir.

 

14 Mart’ın, sağlık çalışanlarının tüm mağduriyetlerinin giderildiği, şiddetten uzak, iyilik, dostluk, dayanışma ve iş barışının hakim olacağı yepyeni bir dönemin ilk günü olmasını diliyoruz.

Saygılarımızla.

 

Türk Hemşireler Derneği

Ankara Dişhekimleri Odası

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası

Ankara Tabip Odası